Dalış İçin Önemli Bir Rota; Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı
Yılın büyük çoğunluğu Poyraz rüzgarı alan Çanakkale Boğazı güçlü akıntılarıyla ünlü ve ne kadar zorlu da olsa, Çanakkale savaşından kalma tarih barındıran birçok batığı zemininde bulundurmaktadır ve dünyanın dört bir yanından dalgıçların da dikkatini çekmektedir.

Derinliklerinde pek çok hikaye saklayan Çanakkale’nin savaş batıkları, 1. Dünya Savaşı temalı ilk su altı parkı özelliğini taşıyor. Seddülbahir Kalesi açıklarında batırılan İngiliz Kraliyet Donanması’na ait ‘HMS Majestic’in de aralarında bulunduğu 14 batık geminin gizemini dalış meraklıları keşfediyor.
Boğazın En Merak Edilen Batığı: HMS MAJESTİC GEMİSİ
HMS Majestic, Çanakkale boğazının Seddülbahir açıklarında 18 metre derinliğinde bulunmaktadır. Bir Alman deniz altısı tarafından batırılan HMS Majestic, bölgedeki en ilgi çeken batık dalışları içinde ilk sıradadır. Derinliğin fazla olmayışı, üstünde hala patlamamış halde bulunan top mermileri, devrilmiş gözetleme kulesi, dalış noktasını neredeyse hiç bırakmayan Akya balıkları gibi görsel olarak da keyifli bir dalış imkanı sunmaktadır.
Savaş tarihinde torpido atarak düşman gemisini batıran ilk denizaltı unvanını taşıyan, U21 Çanakkale’de bulunduğu kısa sürede iki savaş gemisi batırarak büyük başarılara imza atmıştır.
HMS Majestic 18-23 metre derinlikte yer almaktadır gemi toplarını kaybetmekle birlikte formunu büyük oranda korumaktadır.
Dalış Sırasında Görecekleriniz:
Batığın yüzeyinde farklı ölçülerde çok sayıda patlamamış top mermisi.
Sualtında yanma özelliği olan kablo şeklinde barutlar.
Ön ve arka taretleri.
Battığı esnada kırılan kulesi.
Majestic sınıfı gemilerin karakteristik özelliği ve U-21 tarafından hedef alınmasına neden olan çifte bacası.
Gemide ve çevresindeki Flora Fauna Çeşitliliği (Canlı türleri)
SS MILO
1865 yılında buharlı bir yolcu gemisi olarak inşa edilmiş olsa da 1. Dünya savaşı ile birlikte donanmada yer almış ve malzeme tedariği, sahil aydınlatma ve dalgakıran olarak kullanılmıştır. Günümüzde formunu korur vaziyette Anzak Koyu’nun 5-7m derinliğinde bulunmaktadır.
Massena ve Saghalien Batıkları
Ertuğrul Koyunda bulunan Massena ve Saghalien Batıkları, günümüzde mutlaka görülmesi gereken sualtı eserleri arasında yer alıyor. Formunu halen korumakta olan bu gemileri mutlaka görmelisiniz.
HMS Louis
Çanakkale savaşı sırasında bir römorkör ile çarpışarak hasar almış ve sürüklenerek kuma oturmuş Muhrip tipi gemi, kurtarılmaya çalışılsa da başarılı olunamamış ve günümüzde balık ve canlı çeşitliliğinin kusursuz fotoğraflanabileceği önemli bir sualtı dalış noktası haline gelmiştir.
Bebek Kayalıkları
Yüzlerce canlı türünü bir arada tutan ve Halley kuyruklu yıldızının tarihte ilk olarak görüldüğü yer olma özelliği taşıyan bu eşsiz yer bünyesinde dalış severlerin mutlaka görmek isteyecekleri çok sayıda dalış noktasını da barındırıyor.
Akıntı dalışı deneyimi yaşamak isteyen dalışcılara yüzlerce rengi ve canlı türünü bir arada sunmaktadır. İlk 20 metrede, sarı ve yumuşak mercanların yoğun oldukları gözlemlenmektedir. Kırmızı ve sarı renkli karabaş balıkları ve uzun antenleriyle kendilerini düşmanlarından korumaya çalışan böcekler burada göreceğiniz diğer türlerdir. Bebek kayalıkları ayrıca mürenler bakımından da zengindir. Ayrıca bu bölgede yunus, fener balığı ya da kedi köpekbalığı gibi türlerle karşılaşma ihtimali yüksektir.
Helles Barçları
Çanakkale’ye yapılan çıkarmalar sırasında askerler, levazım malzemeleri, iskele yapmak üzere kullanılacak malzemeler ve çıkarma alanında kullanılacak at, katır vb. hayvanların taşındığı iki adet deniz aracıdır. Barç olarak isimlendirilen bu deniz araçları; altı düz, az su çeken, geniş karinalı, makineli veya makinesiz özelliklere sahiptir. Barçların 25 Nisan 1915 sabahı Seddülbahir’de gerçekleştirilen çıkarma esnasında battıkları düşünülmektedir. Tekke Koyu açıklarında 24 ve 25 metre derinlikte bulunan barçlardan küçük olanı 18,2 metre uzunluğundadır ve baş kısmında çapası ile zinciri görülebilmektedir. 23,5 metre uzunluğunda olan diğer barcın ise buhar kazanı hemen yanında, kum üzerinde görülebilmektedir.
Lundy
İngiltere’de bir balıkçı gemisi olarak üretilen sonrasında ise el konularak son görevi olan mayın tarama görevine getirilen 188 tonluk Lundy, Suvla’nın 27 metre derinliklerinde neredeyse ilk günkü halini korumaktadır.
Mania Ağı
Akbaş Koyu ile Nara Burnu arasında ve Bigalı Kalesi ile Nara Burnu arasında konumlandırılmıştır.
26 Haziran – 27 Temmuz tarihleri arasında kurulan toplam 25 ağ, şamandıralar arasında yaklaşık 1500 metre uzunluğunda bir alana yayılmıştır. Akbaş Koyu’nda tespit edilen 60 metrelik ağlardan biri Mania Ağları’na örnek olarak, 106 yıl sonra hâlâ dalgıçların keşfini beklemektedir

Kaynak: https://divinggelibolu.com
All your supporting arguments must be communicated with simplicity and charm. And in such a way that the reader will read on. (After all, that’s a reader’s job: to read, isn’t it?) And by the time your readers have reached this point in the finished copy, you will have convinced them that you not only respect their intelligence, but you also understand their needs as consumers.
This is some dummy copy. You’re not really supposed to read this dummy copy, it is just a place holder for people who need some type to visualize what the actual copy might look like if it were real content.
In today’s competitive market environment, the body copy of your entry must lead the reader through a series of disarmingly simple thoughts.
If you want to read, I might suggest a good book, perhaps Hemingway or Melville. That’s why they call it, the dummy copy.